Verem insanlık tarihi kadar eski bir hastalık olmasına rağmen hala tüm dünyada bir halk sağlığı sorunu olarak önemini korumaktadır.

Verem, “Mycobacterium tuberculosis” isimli basilin oluşturduğu bir hastalıktır. Verem mikrobu önce vücuda giriş yeri olan akciğerlerde yerleşir, fakat kan ve lenf yoluyla tüm vücuda dağılır. Dolayısıyla en sık akciğerleri olmak üzere tüm organları tutabilir (lenf bezleri, kemik, böbrek, beyin vb.). Tedavi edilmezse hayatı tehdit edebilir.

Solunum yoluyla alınan verem mikrobu verem enfeksiyonuna yol açar. Bu durum, bir hastalık durumu değildir. Vücutta verem basilinin sessiz durduğu ve adeta hapsedildiği bir durumdur. Enfekte olan kişilerin %5’i 1-2 yıl içinde aktif verem hastası olur, %5’inde ise verem mikrobu vücutta sessiz olarak bekler. Vücut direncinin düştüğü durumlarda, vücutta beklemekte olan verem mikrobu çoğalarak verem hastalığına yol açar.

Hasta olmayan fakat verem olma riski taşıyan kişilere koruyucu ilaç tedavisi verilir. Koruyucu ilaç tedavisi tek ilaçla ve 6 ay süreyle verilir. Bu tedavinin hastalanmayı %90’a varan oranda önlediği bilinmekte ve bu konuda toplumun ve sağlık çalışanlarının konu hakkında bilinçlenmesi önemlidir. Bu kapsamda her yıl ocak ayının ilk pazar gününden başlayan hafta “Verem Eğitim ve Farkındalık Haftası” olarak değerlendirilmekte olup çalışanlarımızın farkındalığını geliştirebilmek adına Göğüs Hastalıkları AD. Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burcu YORMAZ tarafından 08.01.2025 tarihinde Verem Farkındalık Eğitimi gerçekleştirildi.